hchaberajansi- Habercilikte Yeni Bir Soluk
HV
27 NİSAN Cumartesi 17:40

İnsanlık nereye gidiyor?

Gülten Abacı
Gülten Abacı
Giriş Tarihi : 02-06-2023 10:45

Hayat denen yaşam içinde bazen çok kötü ve korkunç haberlerle uyanıyoruz birkaç sitem edip hiç bir şey olmamış gibi hayatımıza devam ediyoruz.

Yaşadığımız teknoloji çağında, kentsel dönüşüm ile küreselleşen ve gelişen dünyamızda doğanın, havanın, suların ve toprağın dengesini ve işlevini bozan insanoğlu eskiden beri var olan sorunların başında seçim derdi, geçim derdi.

Yoksulluk fakirlik gelse de hırsızlık, sahtekârlık, ahlak dışı suçlar, vurdumduymazlık, bencillik topluma saygı, çevreye saygı bana ne mantığı, sorumsuzluk, saygısızlık zulümler siyasi suçlar yolsuzluklar ve kavgalar, ırkçılık, gibi suçlar sayesinde bizleri biz yapan insani değerlerimizi hemen hemen kaybetmiş durumdayız.

İnsanların gözünde yaş, kalbinde sevgi, bedeninde sağlık, ruhunda mutluluk, vicdan kayboldu.

İnsanlık öldü çoktan gömüldü.

Bu nedenle çöken toplumsal ve milli değerlerimizle çürümeye terk edilen biz bilincinin hışmına uğramış birçok insan yalnızlaştı, tekelleşti bencilleşti.

İnsanlık Yokluk ve yoksulluk ayrı bir dert olarak almış başını gidiyor.

İnsanların tarihinde eskiden de sorun, şiddet, kavga hep vardı.

Bir karış toprak için insanlar birbirini öldürürken, şimdilerde kentsel dönüşümde evleri küçülecek diye kavga ediyorlar.

Çünkü insanlar kendi çıkarları ve menfaatleri söz konusu olunca yetinemiyor, tam aksine istekleri daha da çoğalıyor.

Bazı şeyler değişse de insan beyni ve düşünceleri maalesef değişmiyor.

Oysa ki, hiçbir Savaş’ın, terörün, şiddetin bütün bu olumsuz davranışların kazananı olmamıştır.

Bugün Dünya'nın hala birçok bölgesinde savaşlar, katliamlar, çatışmalar işkenceler açlıklar yoksulluk, sefalet, terör olayları devam etmektedir.

Bu tür olaylar ister istemez bizlerin ve toplumun psikolojisini olumsuz yönde etkiliyor.

Teknoloji ilerledikçe insanlık geriye gidiyor.

Oysa yaratılan içerisinde en mükemmeli insandır.

Hepimizin hayata karşı farklı bakış açıları, hayalleri, beklentileri, mutlulukları çok farklıdır.

Yüzümüzü gökyüzünde kaldırdığımız zaman hepimiz mavi gökyüzü altında güzel bir dünyada insan olmak ve insanca yaşamak Allah'ın bizlere sunduğu büyük bir mertebedir.

Yaşarken mutlu olmak yerine, her türlü bahanelerle kendimizi avutur olduk.

Oysa bu dünya hepimizin, kimseye kalmaz.

Hayat kısa, ölüm gerçek. Bizlere yakışan en güzel insanlık görevimiz,

Sorun çıkarmak yerine, çözüm bulmak, tüketmek yerine, üretmeye geçmek.

Şikâyet etmek yerine, memnun olmak.

Nefret etmek yerine, takdir ve teşekkür etmeyi bilmek.

Sevmeye, sevilmeye odaklanmalıyız.

Kendimizi keşfetmeliyiz.

Kendi iç dünyamızda hiç huzurumuzu sağlamalıyız.

İnsanlık adına kardeşçe milletçe barış ve huzur içinde yaşamak için ne gerekiyorsa onu yapmalıyız.

Gülten Abacı-Berlin