Serdivan ve adaylık...

Ergün Özkan

31-01-2024 13:32

Kırarak dökerek başladın, oysaki siyasetin pratiğini çok da iyi biliyor olmalısın. Uzun yıllar siyaset yaptın, birçok kez adaylıkların oldu.

MHP ve İYİ Parti dönemleri yaşadın, her iki partinin de belediye başkanı adayı oldun.

Şimdi CHP’nin Serdivan belediye başkanı adaylığı ile yeni bir sayfa açtın, bunu yaparken maalesef yeni partine arkanda derin izler bırakarak dahil oldun. 

Aydoğan Arslan, şehrin ve ülkücü camianın yakından tanıdığı isim. Bir dönem Sağlık İl Müdürlüğü yapmış, iş yeri hekimliği yapan deneyimli bir isim.

CHP adaylığı nasıl gelişti onu bilemem ancak bildiğim bir durum var ki Aydoğan Arslan'a uygun düşmedi.

Serdivan’ın seçilmiş ilçe örgütünün görevden alınması pahasına aday olma istediği, ne demokrasi inancı olan ne de hukuk inancı olan birine uygun düşsün.

Görevden almak tüm iradeyi yok saymak demek.

Yani o seçim çevresini yok hükmünde görmek demek ki bunu haklı kılacak tek gerekçe olamaz.

CHP’nin Serdivan’da aday üretme problemi yoktu. İki aday adayı mevcuttu, iki dönem ilçe yönetim kurulu üyeliği yapmakta olan Diş Hekimi Selda Sezgin, bir diğeri ise CHP delegesi genç isim Sertaç Çokhamur.

Her ne kadar Selda Sezgin adaylığı üzerinden bir takım iddialar ortaya atılmış olsa da aşılmayacak ya da aday olmasını engelleyecek türden değildi.

Mevcut birçok aday arkadaşımızla benzeri özellikleri taşımakta. Geçmişte de benzeri adaylıklara tanıklığımız var.

Ve Serdivan ilçe örgütünün de ısrarla aday olarak görmek istediği bir isimdi. Her ne oldu ise bu ısrar sonrası gelişti, öncelikle Selda Sezgin’in aday olması istenmedi, engellendi...

Sanırım Sertaç Çokhamur hiç düşünülmedi.

Bütün bu çabalar Aydoğan Arslan aday olsun diye yapıldı.

Arslan’ın adaylığı önünde engel olarak görünen Serdivan İlçe örgütünün görevden alınması ilk akla gelen pratik oldu.

Kötü, sevimsiz ve çirkinlik olarak hatıratlarımızdaki yerini aldı.

Sosyal demokrat partilerde farklılıklar zenginliktir, düşünce farklılıkları eleştiri ve itiraz etme hakkı, söyleyebilme diğer partilerden ayıran en temel farklılıklarımız. Bu zenginlikler de partinin dinamik hali demek.  

Oysaki her birimiz görevden alınmalara itiraz ederiz, görevden alma iradesini ortaya koyan arkadaşlarımızın da geçmişte farklı tavır ve itirazları olmamıştır.

Gel gör ki konu kendilerini ilgilendirince başkalaşmak ve dünü yok saymak gibi bir tavır ortaya koyuldu.

Arslan’a düşen ise böylesi anti demokratik ve hukuk tanımaz, delegenin iradesini yok sayan bir davranışın tarafı olmamak hatta karşı durmak olmalıydı.

“Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma”

Bir an kendisine böyle bir şey yapılsa ne hissederdi, değerlendirmesini bunun üzerinden yapıyor olmalıydı.

Kırarak dökerek başlanılan adaylık ve geride bırakılan gönlü kırgın partililer.

Çok kullanılan metafordur. Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklersen, tüm ilikler yanlış iliklenir. Yola çıkarken oluşturduğunuz kurgular, yanlış sonuçlar doğuracaktır.

İlk düğmeyi yanlış iliklerseniz, gerisini doğru iliklesiniz de sonuç değişmeyecektir. Önemli olan ilk düğmeyi doğru iliklemekti.

Aydoğan Arslan’ın adaylığı da tam da böylesi hatalarla başladı.

DİĞER YAZILARI "Mesele Sapanca" ve Arda Şahin 01-01-1970 03:00 Farklı bir dönem bekliyor! 01-01-1970 03:00 Sakarya'da hiçbir şey eskisi gibi olmayacak 01-01-1970 03:00 Hendek üzerine son değerlendirme 01-01-1970 03:00 Yerel Seçim Arası 01-01-1970 03:00 Birkaç seçim çevresinde heyecan 01-01-1970 03:00 Söğütlü seçimin sürprizi... 01-01-1970 03:00 Erdoğan ve miting alanı 01-01-1970 03:00 Sakarya’ ya dair seçim değerlendirmesi… 01-01-1970 03:00 460 okul... 01-01-1970 03:00 Çağdaş Türk kadını ve sosyal belediyecilik 01-01-1970 03:00 Bu kış zor geçecek 01-01-1970 03:00 Sandıktan çıkan sonucu kim biliyor? 01-01-1970 03:00 Zorlu seçim 01-01-1970 03:00 Sanılanın aksine sonuç 01-01-1970 03:00 Sakarya seçimlerine hızlı bir bakış 01-01-1970 03:00 Sayılı günler kaldı... 01-01-1970 03:00 Sakarya hak ettiğini alır 01-01-1970 03:00 Hızlı bir değerlendirme 01-01-1970 03:00 Üç ihtimalli sonuç ? 01-01-1970 03:00 Yerel örgütlerin belirleyici gücü 01-01-1970 03:00 TÜRASAŞ ve "Sarı öküz" hikâyesi 01-01-1970 03:00 Gören olursa ne yapılmaması gerektiğini bilir! 01-01-1970 03:00 Kaybedilecek vaktimiz yok. 01-01-1970 03:00 Geçmiş olsun Türkiye'm 01-01-1970 03:00 ‘’Selamsız Bandosu’’ törenleri 01-01-1970 03:00 Sapanca Gölü, iki farklı değerlendirme... 01-01-1970 03:00 Sorumlu kim? 01-01-1970 03:00 Devasa işlere imza atmak 01-01-1970 03:00 Modası geçmeyen taahhüt 01-01-1970 03:00 Sakaryaspor kimlik ve itiraz ediş biçimidir 01-01-1970 03:00 Özelleştirmenin sonu 01-01-1970 03:00 Hep Sakarya akla geliyor… 01-01-1970 03:00 Diş Hekimliği Fakültesi 01-01-1970 03:00