Sanılanın aksine sonuç

Ergün Özkan

31-05-2023 14:25

Milletvekilleri birer bire mazbatalarını alıyorlar, ne hikmetse ortada yemin töreni yok. Yüksek Seçim Kurulu kesin olan sonuçları ilan eder ve ardından İl Seçim Kurulları seçilen milletvekillerinin, mazbatalarını düzenler.

Ardından da TBMM’nin yeni yasama dönemi için açılışı gerçekleşir ve seçilen milletvekilleri Anayasanın (81 madde) ilgili hükmünce yemin ederler.

                Genel işleyiş böyle olmuştur.

                TBMM İç tüzüğünün ilk toplantı ve ant içme başlıklı 3. Maddesi de milletvekillerinin ant içmesini düzenlemektedir. “Milletvekili genel seçimi kesin sonuçlarının Yüksek Seçim Kurulunca Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu kanallarında ilanını takip eden beşinci gün saat 15.00’te Türkiye Büyük Millet Meclisi çağrısız toplanır. Bu birleşimde, önce milletvekillerinin ant içme töreni yapılır.” Şeklinde tarif edilmekte.

                14 Mayıs’ta yapılan milletvekili genel seçimlerin ardından mazbatalarını alan ve 28 dönem TBMM’de görev yapacak olan milletvekilleri, yemin töreni genel işleyişe uygun seyir etmemekte.

                Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde sonra açılacağı söylenmekte. Ertelemenin genel gerekçesi ise yeni meclis tablosu ve yemin töreni olarak gösterilmekte.

                AKP listelerinden seçilen HÜDA PAR milletvekillerinin ‘Yemin metni sorunlu’ gibi genel yaklaşımları oldukları söylenmekte, dolayısıyla böylesi sorunlu bir görüntü hiç kuşku yok ki Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını da etkiler.

                Şu ana kadar TBMM açılışı ve yemin törenine ilişkin resmi bir açıklama yapılmadı, tarih belirlenmedi. Daha doğrusu yazı kalem alındığı an itibariyle böylesi bir açıklama yok.

                Hani ‘dilimi ısırmak’ diye bir tabir var ya dikkatli ve özenli davranmaya çalışıyorum. Haksızlık yapmak ve gereksiz ithamda bulunmakta istemem. Dikkat çekmek istediğim ise olanı-biteni görmek, genel işleyişe aykırı bir davranış biçimi sergilenecek ise bunun gerekçeleri ile bilinmesi.

                Genel kanaatin dışında ve bugüne kadar uygulandığı takvim aralığında TBMM açılır ve yemin töreni düzenlenir ise ortada sorun yok demektir, varsa bu anlamda yanlış anlaşılma ve yazılarımız ile yanılma, çıkar doğrusunu yüksünmeden yazar ve hatalı olduğumuz dile getiririz.

                Değilse vay halimize, iddiaların doğruluğunu ve varacağı yeri konuşmak dahi istemem.

                Onun için Milletvekilleri üzerinden genel değerlendirmeyi yemin töreni sonrasına bırakalım, yeni isimler var ve iktidarın oluşumuna göre de üstlenilecek roller var.

                Bugünün meselesi Cumhurbaşkanlığı seçimi ve oluşacak yeni hükümet. Malum Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi, TBMM’de oluşan tablo kuşkusuz önemli ancak hükümet etmek yetki ve görevi Cumhurbaşkanlığında.

                İlk turda istenilen sonuç alınamadı, seçimin galibi yok. Herkes kendince bir değerlendirmede bulunuyor ancak bir gerçek var ki ortada ilk turda hükümet etme yetkisi kimseye verilemedi. Kazananı olmayan bir seçim demektir.

                Futbol yorumu ile maç normal süresi içerisinde sonuçlanmadı, kazananı olmadı. Topla oynama oranlarında üstünlükten söz edilebilir. Bir aday yüzde 49,52 diğer aday yüzde 44,88 oranı ile oyuna hâkim denilebilir.

                Ancak bu oranlar mutlak sonucu tayin edebilirde diyemeyiz.

                İkinci turda göreceğiz ne olacağını. Oyun yeni baştan başlıyor, ilk elde edilen sonuçlar sıfırlanıyor. Belki bir parça avantajdan söz edilebilir, o kadar. Dahası iddialı olur ki sonuçları itibariyle yanılmakta mümkün.

                İlk turda tüm anket şirketlerinin yanıldığı gibi.

                En yüksek oyu alan iki rakip yarışacak, Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu. İlk turda elenen ve ikinci tur için destek açıklayan Sinan Oğan seçim sonuçlarına etki edeceği yönünde görüş var, benim çok katılmadığım bir görüş.

                Blok oy desteği sanıldığı kadar kolay değil hele ki ilk turda muhalif aday diye kendini tanımlarken, mevcut sistem ve adaya itiraz ederken, desteğini ortaya koyduğu iddia tersi açıklaması sonuç almasını hiç kuşku yok ki zorlayacaktır.

                Sanılanın aksine sonuç çıkması kimseyi de şaşırtmasın… 

DİĞER YAZILARI "Mesele Sapanca" ve Arda Şahin 01-01-1970 03:00 Farklı bir dönem bekliyor! 01-01-1970 03:00 Sakarya'da hiçbir şey eskisi gibi olmayacak 01-01-1970 03:00 Hendek üzerine son değerlendirme 01-01-1970 03:00 Yerel Seçim Arası 01-01-1970 03:00 Birkaç seçim çevresinde heyecan 01-01-1970 03:00 Söğütlü seçimin sürprizi... 01-01-1970 03:00 Erdoğan ve miting alanı 01-01-1970 03:00 Sakarya’ ya dair seçim değerlendirmesi… 01-01-1970 03:00 460 okul... 01-01-1970 03:00 Serdivan ve adaylık... 01-01-1970 03:00 Çağdaş Türk kadını ve sosyal belediyecilik 01-01-1970 03:00 Bu kış zor geçecek 01-01-1970 03:00 Sandıktan çıkan sonucu kim biliyor? 01-01-1970 03:00 Zorlu seçim 01-01-1970 03:00 Sakarya seçimlerine hızlı bir bakış 01-01-1970 03:00 Sayılı günler kaldı... 01-01-1970 03:00 Sakarya hak ettiğini alır 01-01-1970 03:00 Hızlı bir değerlendirme 01-01-1970 03:00 Üç ihtimalli sonuç ? 01-01-1970 03:00 Yerel örgütlerin belirleyici gücü 01-01-1970 03:00 TÜRASAŞ ve "Sarı öküz" hikâyesi 01-01-1970 03:00 Gören olursa ne yapılmaması gerektiğini bilir! 01-01-1970 03:00 Kaybedilecek vaktimiz yok. 01-01-1970 03:00 Geçmiş olsun Türkiye'm 01-01-1970 03:00 ‘’Selamsız Bandosu’’ törenleri 01-01-1970 03:00 Sapanca Gölü, iki farklı değerlendirme... 01-01-1970 03:00 Sorumlu kim? 01-01-1970 03:00 Devasa işlere imza atmak 01-01-1970 03:00 Modası geçmeyen taahhüt 01-01-1970 03:00 Sakaryaspor kimlik ve itiraz ediş biçimidir 01-01-1970 03:00 Özelleştirmenin sonu 01-01-1970 03:00 Hep Sakarya akla geliyor… 01-01-1970 03:00 Diş Hekimliği Fakültesi 01-01-1970 03:00