hchaberajansi- Habercilikte Yeni Bir Soluk
HV
30 NİSAN Salı 13:56

Erkan Baş’tan asgari ücret değerlendirmesi

Türkiye İşçi Par4si Genel Başkanı Erkan Baş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ha?alık basın toplanBsı düzenledi. Baş, basın toplansında Türkiye gündemine ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

SİYASET
Giriş Tarihi : 21-06-2023 21:31   Güncelleme : 21-06-2023 22:43
Erkan Baş’tan asgari ücret değerlendirmesi

Bu ha?aki basın toplanBsına da Hatay’dan Milletvekili seçilmesine rağmen hala serbest bırakılmayan Can Atalay’ı gündeme ge4rerek başlayan TİP Genel Başkanı, “Can Atalay’ın Milletvekili seçilmesinin üzerinden 5 ha?a geç4 ancak Saray’dan talimat almadan nefes bile alamayanlar, Can Atalay’ı esir tutmaya devam ediyorlar” dedi. AKP ik4darının yargı eliyle yurRaşların iradesini gasbeSğine dikkat çeken Erkan Baş, “Hatay halkının siyasi iradesine sahip çıkmak ve Milletvekilimiz Can’ı hukuksuzca tutulduğu zindandan çıkarmak için mücadeleyi sürdüreceğiz” diye konuştu.

‘CAN ÇIKACAK VE HALKINI SAVUNMA MÜCADELESİNE DEVAM EDECEK’

Erkan Baş sözlerini şöyle sürdürdü: “Geç%ğimiz ha-a Türkiye İşçi Par%si örgütleri ülkenin dört bir yanında ‘Can Atalay’a özgürlük’ demek için sokaklardaydı. Ben, Samandağ ve Defne ile başladım. Hatay’ın ilçelerini dolaşacağız. Orada, Can’a görev veren, Can’a sorumluluk veren, Can’ı kendi vekili olarak seçen yurOaşlarımızla beraber bu hak gaspına karşı mücadele edeceğiz. Geç%ğimiz gün de TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’u konuyla ilgili ziyaret eTm. Devam eden tutukluluğa ilişkin par%mizin görüşlerini, par%li hukukçularımızın görüşlerini, Türkiye’de anayasaya ilişkin çalışmalar yapan saygın hukukçuların görüşlerini, kendilerine iletmiş olduk. Herkes, şunu bilmelidir: Biz, bize oy veren tüm yurOaşlarımızla, on binlerce par% üyemizle ve Hatay halkıyla beraber siyasi irademize, anayasanın açıkça ayaklar alVna alınmasına karşı duruşumuzla ve Can’ı zindandan çıkarma mücadelemize devam edeceğiz. Somalı, Ermenekli madencilerle, Aladağ’da yanarak can veren evlatlarımızın aileleriyle, Hendek’te bir iş cinaye%ne kurban giden işçi kardeşlerimizin aileleriyle ve elbeOe Gezi’de kaybeTğimiz kardeşlerimizin geride kalan yakınlarıyla, sevdikleriyle hepsinin avukaV Can Atalay için mücadeleye devam edeceğiz. Can çıkacak yine halkını savunma mücadelesine en kararlı biçimde devam edecek.”

‘ASGARİ ÜCRETE YAPILAN ARA ZAM BİR LÜTUF DEĞİL’

Basın toplanBsına asgari ücrete yapılan ara zammı değerlendirerek devam eden Erkan Baş, ik4darın ara zammı bir ‘lütuf’ gibi gösterme çabalarını eleş4rdi. Baş konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Dün, 2023 yılının temmuz ayı i%barıyla yürürlüğe girecek asgari ücret miktarı açıklandı. Buna göre 11 bin 402 lira olarak belirlenmiş durumda asgari ücret. Öncelikle şu ara zammın bir lütuf gibi sunulmasına ilişkin bir çi- söz söylemek is%yorum. Bu sanki böyle ik%darın halka, emekçilere bahşeTği bir şey gibi gözüküyor. Oysa haVrlanacakVr AKP’den önce asgari ücret yılda 2 kez açıklanırdı zaten. Dolayısıyla ortada böyle ik%darın bahşeTği ara zam yok. Tam tersine makyajlı enflasyon rakamları bile düşünüldüğünde yılda 2 kere zam yapılması gayet normal.”

TÜRK-İŞ’E ELEŞTİRİ

TİP Basın Bürosu Konuşmasının devamında Türk-İş’in Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndaki tutumu eleş4rerek devam eden TİP Genel Başkanı, “Rakamın kendisine gelince malumunuz bu rakam Asgari Ücret Tespit Komisyonu adı verilen bir komisyonda belirleniyor. Sözde işçileri temsilen de o masaya en çok üyesi olan konfederasyon olarak Türk-İş oturuyor. Bakın değerli yurRaşlar o masada işçileri temsil etme iddiasıyla oturan Türk-İş, geç4ğimiz ay ‘Bekar bir çalışanın aylık yaşam maaliye4 13 bin 440 lira’ diye bir açıklama yapB. Açlık sınırını ise 10 bin 360 lira olarak açıklayan yine bu Türk-İş” dedi. Erkan Baş konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Dolayısıyla, zammın oranını, alım gücüne etkisini bir kenara koyarak baksak bile daha birkaç ha-a önce 13 bin 440 lira bekar bir işçi için üstelik ancak yaşanabilecek rakam diye açıklanırken sonra da gidip bu ülkede neredeyse çalışanların yüzde 60’ının aldığı ücret haline gelen asgari ücre% 11 bin 402 lira gibi bir rakamla belirlemeyi kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.

‘YURTTAŞIN AKLIYLA DALGA GEÇİLİYOR’

Bizim değerlendirmemiz bu ülkede emeğiyle, alın teriyle yaşayan yurOaşın aklıyla dalga geçen bir kepazelik. Bu zammı belirleyenler İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Antalya’da, ortalama nüfuslu ken%mizde bile gidip yaşayabilecek bir kiralık ev bulsunlar bütün sözlerimizi geri almaya hazırız. Onların asgari ücret diye verdikleri bu rakamla insanlar kiralık ev bulamıyorlar. Bakın, ev sahibi olmayı geç%m, insanlar bu paraya büyükşehirlerde oturabilecekleri kiralık ev bile bulamıyorlar. Biz, asgari ücretle ilgili asgari ücre%n miktarından daha çok Türkiye’de asgari ücretli nüfusunun arVşına dikkat çekiyoruz. Yani normalde asgari ücretle yaşayan insanların sayısının asgari düzeyde olması beklenir. Mesela, Avrupa ülkelerine bakVğımızda bu oranın yüzde 6 civarında, yani yüz çalışanın 6 tanesinin ortalama olarak asgari ücret aldığını görüyoruz. Bizde ise bir önceki bakanın verdiği rakamlara inansak bile çalışanların yüzde 46’sı asgari ücretli hale gelmiş durumda.

‘NÜFUSUN YARISINDAN FAZLASI ASGARİ ÜCRETE MAHKUM EDİLDİ’

Tabii bu oran her geçen gün arVyor ve bugün i%barıyla Türkiye’de nüfusun yarısından fazlasının asgari ücrete mahkum edildiğini tahmin edebiliyoruz. Esas konuşulması gereken budur. Türkiye’de milyonlarca insan normal şartlar alVnda is%snai bir ücret olması gereken, örneğin büyükşehirde yaşamayan, deneyimi tecrübesi, mesleği olmayan, işe yeni başlamış bekar bir işçinin maaşı olarak belirlenmesi gereken asgari ücret, geldiğimiz aşamada toplumun çok ama çok önemli bir bölümünün yaşam savaşına sunulan miktar olarak gözüküyor. Ülkenin dört bir yanından pek çok farklı sektörde çalışan emekçiler, bize maaş bilgilerini bordrolarını göndermeye başladılar. Mesela kamuda çalışan bir öğretmenin ortalama maaşı açıklanan asgari ücret kadar. Türkiye’de öğretmen maaşları her zaman düşüktü ama birkaç yıl geriye giTğimizde 2 kaV, 1,5 kaV, 2,5 kaV gibi ortalamalardan bahsedebiliyorduk öğretmen maaşıyla asgari ücret arasında. Şimdi diyebilirsiniz ki ‘memurlar zaten temmuzda zam alacak.’ Tamam memurlar zam alacak peki özel sektör? Orada insanlar asgari ücret ve hemen civarındaki bir ücrete mahkum edilmiş hale geliyorlar. Dolayısıyla asgari ücre% toplumun genel ücre% haline ge%ren bu poli%kalara son verilmelidir çağrısı yapıyoruz.

‘TABAN ÜCRET BELİRLENMELİ’

Asgari ücret rakamını tarVşacağız ama bundan önce asgari ücre%n toplumun genel ücre% haline gelmesini kabul etmediğimizi paylaşmak is%yorum. Dediğim gibi asgari ücret bekar bir işçinin, hafif riskli işlerde çalışan, özel bir uzmanlık gerek%rmeyen, büyükşehirlerde yaşamayan özetle herhangi bir TİP Basın Bürosu tecrübesi olmayan bir işçinin maaşı olarak düşünülebilir. Bizim önerimiz bunun dışındaki tüm seçenekler için taban ücretlerin belirlenmesidir. Taban ücret çalışmamıza ilişkin önerimizi de par%miz daha önce kamuoyuyla paylaşmıştır.

‘ACI REÇETEYİ İŞÇİ SINIFI YAZACAK, FATURASINI DA PATRONLAR VE İKTİDAR ÖDEYECEK’

Asgari ücre%n hemen yanında bir de ‘acı reçete’ lah bugünlerde sıklıkla kamuoyunun gündemine geliyor. Kârlarına kâr, servetlerine servet, zenginliklerine zenginlik katanlar; yoksullaşVrdıkları halka bir de acı reçete yazacaklarmış. Zaten halihazırda açlık sınırının yoksulluk sınırının alVnda yaşamaya mahkum edilenler bir de acı reçete ödeyecekmiş. Bakın buradan çok açık ve net ifade ediyoruz. Acı reçeteyi işçi sınıh yazacak, bunun faturasını da patronlar ve AKP ik%darı ödeyecek.”

‘İŞ CİNAYETİ DÜZENİ SONA ERENE KADAR HESAPLAŞMAMIZ DEVAM EDECEK’

TİP Genel Başkanı Erkan Baş’ın Türkiye gündemine ilişkin yapBğı değerlendirmelerden öne çıkanlar şöyle: “İşçi sınıh mücadelesi kelimenin gerçek anlamıyla bir yaşam mücadelesidir aynı zamanda. Burada Ankara’dan sesleniyoruz size; Ankara Elmadağ’da MKE’ye ait Barutsan fabrikasında içeride 4, dışarıda bir işçi kardeşimizi çalışmaya devam ederken yaşanan bu patlama sonucunda hayaVnı kaybeT. Mehmet Kutlu, İbrahim Özdemir, İhsan Küçükerdem, Ahmet Ünal ve Fırat Elverir kardeşlerimiz öyle rakamla geçiş%rilebilecek, geçiş%rilmesi mümkün olmayan bir iş cinaye%nde hayatlarını kaybeden aileleri sevdikleri evlatları eşleri anneleri babaları onlardan mahrum kalmak zorunda bırakılan işçi arkadaşlarımız. Biz bu patlamanın haberini aldıktan hemen sonra Soma’dan, Amasra’dan, Hendek’ten ve nice işçi katliamından bildiğimiz üzere bunun bir kaza olmadığını, Türkiye’de işçilere reva görülenin, htrat olanın bu iş cinayetlerinde hayatlarını kaybetmek olduğunu bildiğimiz için Ankara örgütümüz başta olmak üzere olayı araşVrmaya giTk. Yerel yöne%cilerle, belediyeyle ve ailelerle görüşmenin sonucunda elde eTğimiz veriler yaşananın basit bir kaza olmadığını bize maalesef gösteriyor Bu vesileyle ailelere yakınlarını kaybedenlere bir kez daha baş sağlığı diliyorum. TİP olarak acılarını paylaşıyoruz. Ve bu iş cinaye% düzeni sona erene kadar Mehmet’in, İbrahim’in, İhsan’ın, Ahmet Ünal’ın ve Fırat’ın da ka%lleriyle hesaplaşmamız devam edecek%r.

‘BU MEMLEKETTE MİLLİ EĞİTİM BAKANI NE İŞ YAPIYOR?’

Geç%ğimiz günlerde Şanlıurfa’dan yine acı bir haber aldık. 12 yaşında bir çocuk, 12 yaşında bir kardeşimiz bir medresenin yanında asılı halde bulundu. Valilik açıklama yapV ‘in%har’ diyor. Haberlere bakıyoruz güya kaçak olduğu söylenen medresenin imamı kim? Hangi cemaa%n kontrolünde, içinde kaç öğrenci var hepsi biliniyor. Cemaat gelmiş, medreseyi kurmuş çocukları aileleri ağına düşürmüş. İmam bile atamış herkes her şeyin farkında güya kaçak. Gerçekten Milli Eği%m Bakanına seslenmek is%yorum: Sizin yöneTğiniz ülkede her köşe başında sözde kaçak medreseler, sübyan mektepleri açılmış. Çocukların akıl sağlıkları ruh sağlıkları yi%riliyor, yetmiyor çocuklar can veriyor bu memlekeOe Milli Eği%m Bakanı ne iş yapıyor? TİP Basın Bürosu Çocuklarını, gençlerini karanlık cemaatlere, ne idüğü belirsiz imamlara, bu karanlığa terk eden, ölümlerden sonra uyduruk soruşturmalar düzenleyen esas işi bu tarikatlara ve cemaatlere yol vermek olan bir anlayışın egemen olduğu bir ülkede bu çamurdan çıkamayız.

‘BU ÜLKEDE MENZİL CEMAATİ’NİN BİR ÖZERKLİĞİ Mİ VAR?’

Bu, güya kaçak denilen medrese Menzil Cemaa%’ninmiş. Bakın bunu da herkes biliyor. Öyle gizli saklı bir bilgi falan değil. Herkes biliyor, bilmeyenler araşVrdıklarında kolayca öğrenebiliyor. Açık çok net bir soru sormak is%yorum: Her Allah’ın günü hak arayan her insanı bölücülükle, teröristlikle itham eden haysiyetsizler cevap versinler. Bu ülkede bu Menzil Cemaa%’nin bir özerkliği mi var? Kendi kanunlarını kendileri mi koyuyorlar? Her gün bu ülkede milyonlarca insan polis sopası alVnda yaşıyor, onlara işleyen bu kanunlar bu cemaate neden işlemiyor? Kimse sormuyor mu sen kimsin? Bu kaçak medreseyi nasıl açıyorsun? Holding üzerine holding kuruyorlar, ihale üzerine ihale alıyorlar, devlet içerisindeki bütün kadrolar bunlara ayırılıyor. Atamadan atamaya koşuyorlar kimsiniz siz ya? ‘BİZ SONUNA KADAR BU KARANLIĞIN KARŞISINDA DURACAĞIZ’ Bunlar, baştan sona kokuşmuş bir karanlığın ürünüdür. Saray Rejimi dinciliği, kinciliği körüklemek adına bunlarla iş birliği içerisindeler, bunlardan faydalanıyor ve bunlardan faydalanmaya bunlarla çalışmaya da devam edeceğini hepimiz biliyoruz. O yüzden açık ve net konuşalım. AKP isterse 50 tane seçim kazansın. AKP gitsin BK gelsin. İsterse Menzilcilerin kendisi par% kursun hiç fark etmez. Biz sonuna kadar bu karanlığın karşısında duracağız. Nasıl Enes Kara kardeşimizi unutmadıysak, onun mücadelesini ve ismini nasıl yaşaVyorsak aynen öyle devam edeceğiz. Vekillerimizle, üyelerimizle, dostlarımızla, bize destek veren seçmenlerimizle her şehirde her sokakta bu gericiliğe karşı kavgadan bir adım geri atmayacağız Hiç kimse bu ülkeyi ve bu ülkenin çocuklarını yoksul insanların evlatlarını bu karanlığa teslim edemeyecek. Sonuna kadar mücadele edeceğiz.

‘NEFRETTEN AKLINI KAYBETMİŞ BİR İKTİDAR VE ONUN APARATLARI…’

Malumunuz Onur Ha-ası’na girdik. Anayasal bir hak olan toplanV gösteri ve yürüyüşlerin valilikler tarahndan tümüyle hukuksuz bir biçimde yasaklandığına şahit oluyoruz. Onur yürüyüşleri yasaklanmakla kalmıyor, gökkuşağı bayrağını geçin neredeyse gökkuşağının kendisi bir suç unsuru haline ge%rilmek isteniyor. NefreOen aklını kaybetmiş bir ik%dar ve onun aparatlarıyla karşı karşıyayız. Çocukların mezuniyet kutlamalarının arka fonunda yer alan gökkuşağı bayrakları dolayısıyla okuldaki yöne%cilere, öğretmenlere soruşturmalar açılıyor görevden almalar yaşanıyor. Barışçıl toplanVlar, piknik yapmak haOa bir kafede çay içmek isteyen LGBTİ+’lar engelleniyor, gözalVna alınıyor. LGBTİ+ kimlikleriyle yaşayan sanat üre%cileri hedef alınıyor, sanat eserleri hedef alınıyor, sansürleniyor. Üretenler kara listelere alınıyor.

‘HİÇBİR YURTTAŞIMIZIN ÖTEKİLEŞTİRİLMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ’

Değerli yurOaşlar; LGBTİ+’ların kamusal alanda varoluşu her şeyden önce bir eşit yurOaşlık meselesidir. Toplumun bir kesiminin varoluşunun kamusal alanda varlığının yasaklanması insan haklarına aykırıdır. Yasaklamalar ve baskılar ötesinde yurOaşlarımızın doğrudan yaşamını tehdit eden süreçler yaşıyor olduğumuza dikkat çekmek is%yorum. TİP Basın Bürosu Bu bir varoluş mücadelesi, bir yaşam mücadelesi. Sokakta yürüyebilmek, iş ve aş bulabilmek barınabilmek, hastanede hizmet alabilme mücadelesi. Ama Saray Rejimi hep yapVğı gibi suni düşmanlar yaratmaya, toplumun belli kesimlerini düşmanlaşVrmaya, tüm sıkınVların krizlerin nedeni ilan etmeye devam ediyor. Biz, bu hedef gösteren ayrışVrıcı poli%kalara ve söylemlere son verilmesi çağrısını bir kez daha ifade ediyoruz. YurOaşların anayasal haklarının güvence alVna alınması gerek%ğini vurguluyoruz. Hiçbir yurOaşımızın ötekileş%rilmesine müsaade etmeyeceğimizi bir kez daha paylaşmak istiyoruz..

AdminAdmin