Çetin açıklamasında şu ifadelere yer verdi.
Genel Başkanımız 13.Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘’Emekli kardeşlerim, hakkınız olanı alacaksınız. Şu andan itibaren emeklilerin bayram ikramiyeleri asgari ücret kadar yani güncel tutarla 8 bin 500 liradır. Şu andan itibaren diyorum çünkü Ramazan Bayramı da dahildir. İktidara geldikten sonra Kurban Bayramı'nda 8 bin 500 lira ikramiyenize ek olarak bu Ramazan Bayramı'nda oluşan 6 bin 500 liralık fark da hesaplarınıza yatacak. Önümüzdeki Kurban Bayramı'nda tek seferde 15 bin lira yatacak’’. Şeklindeki açıklamasından sonra Sosyal medyada, yandaş basında ve çeşitli mecralarda ‘’Kılıçdaroğlu bu parayı emeklilere cebinden mi verecek’’ şeklinde algı yaratarak Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu vaadini ütopik, gerçekleşmesi imkânsız balon bir söylem gibi göstermeye çalışanlara soruyorum;
Asgari ücretliye, memura, emekliye enflasyonun çok altında olmasına her şeyin ateş pahası çarşının pazarın yangın yeri olduğu bir ortamda asla halkın derdine derman olmayacak zamlar yapıldığında Erdoğan'a methiyeler düzenler bu zamları, maaşları Erdoğan cebinden mi verdi ki Erdoğan’a böylesi övgüler dizdiniz.?
Emeklilere verilen her kuruş zamanın da insanların alın teri akıtarak devlete ödediği primlerin karşılığıdır Erdoğan’ın ne zekâtı ne fitre ne de ulufesidir. İktidara sorulması gereken milyonlarca emeklinin vatandaşın dar gelirlinin devlete ödediği primlerin vergilerin neden her vatandaşına eşit insanca bir yaşam sürmesine yetecek maaş olarak verilmesi gerekirken TÜRK Milleti’ne söven ahlaksızlara peşkeş çekildiğidir.
Kaynak nerede Kılıçdaroğlu cebinden mi verecek diyenler bu ülkenin kaynakları herkese yeter sadece Sayın Kılıçdaroğlu’nun ısrarla peşine düşeceğim dediği 418 MİLYAR DOLAR bile herkese ölene kadar yılda iki kere 15000 TL vermeye yeter. Cebinden mi ödeyecek kaynağı nerde diyenler kaynak vatandaşın iğneden ipliğe her şey için ödediği vergilerde, kaynak üçer beşer onar yerden maaş alanlarda, kaynak saraylarda sürülen sefada , kaynak liyakatle değil AK AKRABALIK sayesinde köşe başlarını tutanların gasp ettiklerinde, kaynak yandaşa peşkeş çekilen ihalelerde, kaynak çiftçiye değil tüpçüye hizmet eden kamu bankalarında, kaynak 13 uçak, yüzlerce araç binlerce koruma ordusuna harcanan bütçede, kaynak sarayda içilen beyaz çayda, kaynak ejder suyunda, kaynak tarikatlara cemaatlere yandaş vakıflara aktarılan kamu kaynaklarında, kaynak sağlığı bir ticaret faaliyeti haline getirip bir avuç hastane karteline ödenen parada. Kaynak Cumhuriyet tarihi boyunca harcananın 1000 katı harcanan örtülü ödenekte, kaynak trol ordusunu beslemek için harcanan parada, kaynak iktidara geldiğinizden bu yana 5 katına çıkardığınız dış borçları aktardıklarınızda, kaynak peşkeş çektiğiniz cumhuriyet birikimi kamu mallarını peşkeş çektiklerinizde, kaynak üretimde, istihdam da, bilimde ARGE de kaynak ülkeye doldurduğunuz milyonlarca göçmene harcadığınız parada...!
Vatandaşın kimsenin cebinden vereceği bir paraya ihtiyacı yok. Vatandaş vergisini devlete verir, hakkı olanında yine SOSYAL DEVLET anlayışı içinde devletinden alır.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun yaptığı, tercihini vatandaşından yana değil ülkenin kaynaklarını bir avuç sermayeye aktaran AKP iktidarının aksine ülkenin kaynaklarını kullanırken tercihini emeklilerden, işçilerden, işsizlere, gençlerden yana kullanacağını ifade etmektir.
“Sosyal Adalet”, “Toplumsal Huzur ve Barış” ve “Demokratik Ortamlarda Siyasi Tercihlerin Sağlıklı Şekillenebilmesi” ancak insanca yaşam standartlarına kavuşmuş özgür bireylerin varlığı ile mümkün.
Bugün emekliler kira, doğal gaz, elektrik, su gibi temel ödemelerini yapamaz; et, süt, yumurta, hatta meyve sebze gibi temel gıda maddelerini alamaz, daha da ötesi kahveye gidip bir çay içemez ve hatta torunlarına harçlık bile veremez ve hatta torunlarından kaçar hâle gelmişlerdir. Emekliler giderek derin bir yoksulluğa sürüklenmişlerdir. Bugün milyonlarca emekli, borç batağına sürüklenerek bankaların ve tefecilerin eline düşmüştür. Bugün Avrupa'daki emekliler dünyanın dört bir yanında tatil yaparken bizim emeklilerimizden yaklaşık 7 milyon emekliyse geçinemediği için ileri yaşlarda bile çalışmaya devam etmektedir. Bakın, 70'li yaşlarında bile inşaatlar, tersaneler gibi ağır ve tehlikeli iş kollarında çalışmak zorunda kalan yüz binlerce emeklimiz vardır.
Gencinden yaşlısına, çiftçisinden sanayicisine, öğrencisinden öğretmenine, doktorundan hemşiresine toplumun bütün kesimleri içiniz rahat olsun güzel günlere çok yaklaştık güzel yarınları hep birlikte el ele kuracağız.
Sayın Kemal kılıçdaraoğlu önderliğin de Demokrasi, adalet ve barış mücadelesinin başarıya ulaşması için umudu büyüteceğiz, mutlaka başaracağız ve hep birlikte kazanacağız dedi.
Admin
