Yarın 29 Ekim Cumhuriyet bayramı..
Yıkılmış yok olmuş Mondros mütarekesi ile orduları dağıtılmış bir Osmanlı.
Bunu içine sindiremeyen, bağımsızlık benim karakterimdir diyen bir Osmanlı Subayı olan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları bir bandırma vapuru ile yola koyulur.
Anadolu’nun her bir köşesinde varlıklarını hissettirirler,
Yedi düvel denilen Emperyalist devletlere karşı başlattıkları direniş kuvaiye milli ruhu, Osmanlı'nın küllerinden doğan sosyal, demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti devletini kurarlar.
1921.1924.1960 ve 1982 anayasası olmak üzere 4 Anayasa yapılır.
İlk Anayasa 1921 anayasası.
Savaş dönemi oluğu için vatandaşlık kavramı yer almaz, ama 1924 anayasanın 88.madesinde: Türkiye ahalisine din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibari ile Türk ıtlak olunur.
"Vatandaş" Türk olarak ifade edildiği için, Türkiye halkı Türkiye milleti denmez.
Zira aynı topraklar üzerinde yaşayan halklara vatandaş denir.
1961, 1982 anayasalarında vatandaşlık bağı ile bağlı olana Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak kabul edilir ve eşit haklara sahiptir.
101 yıl önce, 29 Ekim 1923 atılan Cumhuriyetin temeli ulus devlet üniter toplum yapısıdır.
Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin Osmanlı döneminde uyguladıkları bu senaryo, bu gün demokratik çözüm altında Türker ve Kürtler üzerinden yürüterek BOP desteği ile ülkemizi parçalamak istemektedirler.
Bu bir tuzaktır. Bu coğrafyada tasada, kıvançta birlikte yaşamış, birlikte bu Cumhuriyeti kurmuş vatan kabul etmiş unsurlar vardır. Bunlar vatandaşlık bağı ile bağlı T C vatandaşıdır.
Elbette herkesin etnik bir kimliği olacaktır.
Bizleri tek devlet yapan vatandaşlık bağıdır.
1923 yılında Cumhuriyet bunu çözmüş, eşit vatandaşlığı getirmiştir.
Yanlışlıklarda, hatalarda olabilir, bir tek zümreye değil T C vatandaşınadır.
Demokratikleşme ile bunlar çözülür.
Sonuç olarak
Başkent: Ankara
Bayrak: Ayyıldız
T. C Demokratik, laik Sosyal Hukuk Devletidir.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
YAŞASIN CUMHURİYET
