Son günlerde kentsel dönüşüm tartışmaları tekrar alevlendi.
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, TV264’te katıldığı gazeteciler soruyor programında kentsel dönüşümün kaçınılmaz olduğunun altını çizdi.
Alemdar, “Asfaltsız yaşanabilir ama riskli binalarda yaşayamayız” diyerek kentsel dönüşüm adına karalılıkla ve herkesin taşın altına elini koyması ile çözülebileceğini ifade etti.
“Kentsel dönüşüm kaçınılmazdır. Bu şehirde kentsel dönüşüm için ciddi çalışmalar oldu. Sadece belediyelerin bu fikri ortaya koyması yetmiyor. Taşın altına elimi, bu işe bütün ömrümü koymaya varım, hazırım. Bu milletin yarınları için yapacağımız kentsel dönüşüme destek verin. Acil, orta ve uzun vade planlarımızı yapıyoruz. İnanıyorum ve yapacağız inşallah. Yeni dönüşüm yasasıyla belediyelerimiz daha güçlü. Arkadaşlarımız çalışıyor, kapı kapı geziyor. Yakın zamanda nereden dönüşüme başlayacağımızı açıklayacağız. Sürekli gündemde tutmak istiyoruz, bir çalışmayla deprem bilincini oluşturmak, deprem gelmeden önlem almak için çalışıyoruz”
Alemdar, kentsel dönüşüm hususundaki kararlılığı umarım akamete uğramaz. Sözüne ettiği gibi sorunun çözümü için taraflarında sorumluluk üstlenmesi gerekmekte.
Belediyelerin tek başına üstesinden gelebileceği türden değil, öncü olması ve kararlı olması son derece önemli. Nerden başlayacağını bilmek ve bu anlamda inisiyatif üstlenmek kuşkusuz ki önemli.
Bugüne kadar çalışma yapılmamış olması, ne yazık ki depremin üzerinden geçen 25 yıla karşın henüz tam anlamıyla hasarlı binalar stokumuzun oluşturulmamış olması, önümüzde duran en büyük eksikliğimiz.
2016 yılında yaşanılan bir tartışma vardı bu vesile ile hatırlamakta fayda var. Dönemin CHP milletvekili Engin ÖZKOÇ, hasarlı 21 okulun varlığını gündeme getirmişti, bunun üzerinde yoğun tartışmalar yaşandı.
Milli Eğitimin, Valiliğe sunduğu raporda ilk önce 21 hasarlı okulun varlığı kabul edildi sonraki raporda ise hasarlı okulların varlığından söz edilmemişti.
Sihirli bir el raporun içinden hasarlı okulları çıkarmıştı.
Uzunca yıllar hasarlı okullarda eğitim verilmeye devam edildi, neyse ki bir felaketle karşılaşmadık ve sorun yaşanmadı.
Geriye dönük hatırlamakta fayda var ki önümüze doğru bakabilelim.
Alemdar’ın çalışması kıymetli ve yol haritasının doğru belirlenmesi adına düne dönük eksiklikleri tespit edilmesi, bunu üzerinden şekillendirilmesi kaçınılmaz gerçeklik.
Kamu kaynaklarının kullanılması ve yerinde kentsel dönüşümün önünün açılması ile sorunun üstesinden gelinmesi mümkün gibi gözüküyor.
Kabul edilmesi gerek ki bu şehrin en temel sorunu deprem, depreme güvenli şehir oluşturulması önceliğimiz olmalı. Kaybedilmiş vakti hızlıca telafi etmek, olası bekleyen felakete önlem almak önceliğimiz olacağı gibi, ortak şehir bilinci ile sorunu çözmek mümkün.
“Asfaltsız yaşanabilir ama riskli binalarda yaşayamayız” sözü içinde bulunduğumuz durumu tarif ediyor.
Bugüne dek asfaltsız da yaşadık deprem riski de taşıdık, ne yazık ki.
Bundan sonrası adına umut taşımak ve güvenli şehrin imarına tanıklık etmek isteriz.
Kentsel dönüşüm çalışmaları yürütülürken, Kent Meydanının içinde bulunduğu çirkinliği de bir an evvel ortadan kaldıralım.
Defalarca çağrıda bulunuldu ancak gel gör ki sağır kalındı.
Atatürk Anıtı, meydanın bir köşesine sıkıştırılmış, reklam tabelalarının gölgesinde kalan çirkin bir görsellik sergilemekte.
Deprem sonrası düzenlenen Kent Meydanı ve ortaya çıkan manzara kötü, bir an evvel düzenlenmeli.
Atatürk Anıtı meydana hâkim bir alana konulmalı.
